bugün
- sophie dee'nin memeleri10
- icardi19058
- yigitzsche12
- ölmeye karar vermek19
- erdal beşikçoğlu'nun işçilerle yemek pr çalışması10
- mehmet şimşek'in türk milletine yerel halk demesi17
- kurtlar vadisi pusu rezaleti10
- icardi1905 silik olsun kampanyası14
- sağlıklı cinsel bir yaşamım var neden konuşuluyor12
- cengiz ünder'in bıyığı12
- erdal beşikçioğlu'nun öğle yemeği21
- motorcu fırlama hafif demir demirkan tarzı yazar15
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri10
- aleyna tilki nin annesi12
- anın görüntüsü17
- 18 nisan 2024 fenerbahçe olympiakos maçı63
- sexting haram mıdır23
- assembly kodu14
- iremga8
- fenerbahçe taraftarı9
- ezgi mola9
- annem baban uğur dündar dedi9
- kuva'i milliye ne ise hamas da o dur21
- erken seçim11
- junkman12
- ali koç8
- fenerbahçe14
- arda güler16
- altıncı filoya karşı namaz kılmak12
- uludağ sözlük discord grubu10
- yazarların en rum özelliği21
- erdoğan'dan sonraki başkan20
- ismail kartal19
- konstantinos tzolakis9
- sözlük kızlarının elleri şuan napıyor sorunsalı10
- sadece sennn13
- türkiyede bütün yiyecek fiyatları aşırı fahiştir17
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti12
- eybırın manyağı kıskanması14
- kadın ayağı kokusu11
- evlenmek istememek ama yalnızlıktan da sıkılmak10
- erkeklerin bir kere küsünce geri barışmaması18
- flörtlerinizin ortak özellikleri21
- beni seviyor musunuz8
- görümceniz sizi engellese ne yaparsınız13
- çok fazla çirkin erkek olması11
- anksiyete psikolojik değil fizyolojik bir sorundur11
- bacaklarımdan tahrik olan kız olduğunu sanmıyorum14
- yazarlardan parfüm önerileri14
- letthe8
entry'ler (546)
Hemen şu anda ölmek istiyorum..
Oradaki hayvanlara üzüldüğüm kadar kendi yaşadıklarıma üzülmüyorum. Elimden birşey gelse keşke.
hasuhduash dşu an gülmekten karnım agrıdı.
penetrasyon testi ile güvenlik sınırı zorlamak.
düşünün sınır zorlamak...
haushduashuda *
ya bsg.
penetrasyon testi ile güvenlik sınırı zorlamak.
düşünün sınır zorlamak...
haushduashuda *
ya bsg.
aon ile 4 farklı noddan 3 tanesini sync 1 tanesini async yapıp dunyanın 4 farklı bölgesine disaster kurmayan da ne bilim. sql biliyorum demesin bence.
“Bu dünyaya insanlık için ne bırakıyoruz?”
Bu aralar aklıma bu soru devamlı takılıp duruyor. Sorun şu ki, cevap veremiyorsun. Aklına gelen cevapları kafanda toparlamaya çalışırken, hep daha fazlası olabilir diyorsun içinden. Ne bırakıyoruz? ne ürettik?
insan ürettiği kadar yaşıyor. Aldığımız tüm zevkler, gezdiğimiz sokaklar, kazandığımız paralar, evler arabalar. Hepsi bir gün son bulmuyor mu? Aslında farkında olmadan ara sıra bunların pişmanlığını hissediyoruz. Günümüzün 8 saati uykuda, 8 saati işte, 2 saati yolda, 2 saati televizyonda ya da internette geçiyor. Bir bakıyoruz ki, ömrümüzün neredeyse tamamını kendimizle uğraşarak geçiriyoruz. Günün sonunda bir bakıyoruz ömrümüz tamamlanmış ve geride aslında hiç yaşanmamış bir hayat ve üretmediğimiz için silinip giden ismimiz.
Aslında hepimiz farkında olmadan sadece kendimiz için yaşıyoruz. insanların bizim için yaşamasını istiyoruz, herkesi eleştiriyoruz, yargılıyoruz, toplum yararına çalışmıyoruz. Üstelik toplum yararına çalışan insanlara da “enayi” gözü ile bakıyoruz. Aslında sadece bir bedenden ibaret olmadığımızın farkına varmamız gerekiyor. Bedenimizin bir gıdaya ihtiyacı olduğu gibi ruhumuzun da bir gıdaya ihtiyacı var. Onun gıdası ise, karşılıksız sevmek, üretmek, yararlı olmak, fayda sağlamak. Belki sadece yapacağımız bir resim, yardıma ihtiyacı olan birine yapacağımız bir yardım, belki de sadece yazacağımız bir şiir. Ne olduğu önemli değil. Önemli olan bunu sevgiyle yapmak. Çünkü bunlardan herhangi birisini yapmak için sevgi gerekiyor. Hiçbir şey üretemezsek bile sevgi üretmiş oluyoruz.
Üretmek nedir? Sadece elle tutulur bir şeyler mi üretilebilir? Sevgi üretilemez mi? illaki somut mu olması gerekir?
Bedenimiz dışında, ruhumuzu da doyurabilmemiz gerekir. Ve o ruh, maddi zevkler ile doymaz. Önemli olan, “Gitme vakti geldi ama arkamda ne bıraktım?” sorusunu gitmeden önce kendimize sorabilmek ve buna ruhumuzu tatmin edecek bir cevap verebilmektir.
işte o zaman “insan” olduk diyebiliriz. işte o zaman “Yaşadık” diyebiliriz. işte o zaman “Mutlu” olabiliriz.
Sevgiyle kalın.
Bu aralar aklıma bu soru devamlı takılıp duruyor. Sorun şu ki, cevap veremiyorsun. Aklına gelen cevapları kafanda toparlamaya çalışırken, hep daha fazlası olabilir diyorsun içinden. Ne bırakıyoruz? ne ürettik?
insan ürettiği kadar yaşıyor. Aldığımız tüm zevkler, gezdiğimiz sokaklar, kazandığımız paralar, evler arabalar. Hepsi bir gün son bulmuyor mu? Aslında farkında olmadan ara sıra bunların pişmanlığını hissediyoruz. Günümüzün 8 saati uykuda, 8 saati işte, 2 saati yolda, 2 saati televizyonda ya da internette geçiyor. Bir bakıyoruz ki, ömrümüzün neredeyse tamamını kendimizle uğraşarak geçiriyoruz. Günün sonunda bir bakıyoruz ömrümüz tamamlanmış ve geride aslında hiç yaşanmamış bir hayat ve üretmediğimiz için silinip giden ismimiz.
Aslında hepimiz farkında olmadan sadece kendimiz için yaşıyoruz. insanların bizim için yaşamasını istiyoruz, herkesi eleştiriyoruz, yargılıyoruz, toplum yararına çalışmıyoruz. Üstelik toplum yararına çalışan insanlara da “enayi” gözü ile bakıyoruz. Aslında sadece bir bedenden ibaret olmadığımızın farkına varmamız gerekiyor. Bedenimizin bir gıdaya ihtiyacı olduğu gibi ruhumuzun da bir gıdaya ihtiyacı var. Onun gıdası ise, karşılıksız sevmek, üretmek, yararlı olmak, fayda sağlamak. Belki sadece yapacağımız bir resim, yardıma ihtiyacı olan birine yapacağımız bir yardım, belki de sadece yazacağımız bir şiir. Ne olduğu önemli değil. Önemli olan bunu sevgiyle yapmak. Çünkü bunlardan herhangi birisini yapmak için sevgi gerekiyor. Hiçbir şey üretemezsek bile sevgi üretmiş oluyoruz.
Üretmek nedir? Sadece elle tutulur bir şeyler mi üretilebilir? Sevgi üretilemez mi? illaki somut mu olması gerekir?
Bedenimiz dışında, ruhumuzu da doyurabilmemiz gerekir. Ve o ruh, maddi zevkler ile doymaz. Önemli olan, “Gitme vakti geldi ama arkamda ne bıraktım?” sorusunu gitmeden önce kendimize sorabilmek ve buna ruhumuzu tatmin edecek bir cevap verebilmektir.
işte o zaman “insan” olduk diyebiliriz. işte o zaman “Yaşadık” diyebiliriz. işte o zaman “Mutlu” olabiliriz.
Sevgiyle kalın.
entry - nick uyumun güzelmiş sapkın kardeşim.
yolcularda yaralanma olmamasına çok sevindim.
Havaalanından yolculuğu olan ve aciliyeti olan yolculara ise sabırlar diliyorum.
Havaalanından yolculuğu olan ve aciliyeti olan yolculara ise sabırlar diliyorum.
bana içlerinden gelerek amca diyebilirler, 80'leri ucundan görmüş biri olarak *
günaydınlar efendiler.
Bel kıvrımı olmayan kadındır. Çok ta önemli değildir. Önemli olan karakteridir.
Evine giderken bir varlığın sana aynısını yaptığını düşün ve bu gece rahat uyu..
önce partner.
adamlığın askerlikle yada cinsiyet ile kişinin özellikleri arasında bulunmayacağını bilmeyen bir yazar beyanıdır.
canlarım benim.
götünün keyfindendir.
toplamda 250 derece dönmüş olur ki halen yoluna yakın demektir.
1 annem,
2 kızım..
birde kızımı bana veren annesi..
2 kızım..
birde kızımı bana veren annesi..
AAAcil Durumda Ara -> Babam..
Huzurlu.. o gittiğinden beri huzurlu..
hayırlı olsun umarım.
Mutlulukların daim olması dileği ile..
Mutlulukların daim olması dileği ile..